Temkin Müddeti Nedir?

Güneşin merkezinin hakîkî ufukta olmasından sonra, arka (üst) kenârının temkin mikdârı kadar (irtifâ’ zâviyesi kadar) dahâ aşağıya, ya'nî şer’î ufka inerek, güneş ışığının en yüksek tepeden kaybolması için geçen zemâna Temkin Müddeti denir.
Hakîkî ufuk: Astronomik hesâblarda kullanılan, bulunulan mahallin şâkülüne (çekül doğrultusuna), dünyânın merkezinden dik olan düzlemdir.
Şer’î ufuk: Bir mahallin en yüksek yerinden görünen ufuktur. Bir şehrde bir aded şer’î ufuk vardır. Namaz vaktlerinin ta’yîninde hakîkî ufkun değil, şer’î ufuk hattının kullanılacağı (İmdâd) hâşiyesinde yazılıdır.
Hakîkî Vakt: Astronomik formüllerle, hakîkî ufka göre hesâblanan vaktdir.
Şer’î Vakt: Şer’î ufka göre alınan, şer’î irtifâ’lar (yükseklik açıları) kullanılarak hesâb edilip bulunan vaktlere denir.
İrtifâ’ zâviyesi: Temkin müddetinin 4 unsurunun, cebrik toplamının açı cinsinden netîcesidir.
Temkin müddeti, 4 unsurdan meydana gelir. Bunlar;

Güneşin görünen yarı çapı (Güneşin Nısf-kutr-ı zâhirîsi),
Işığın kırılması (İnkisâr-ı şuâ),
Ufkun alçalması (İnhitât-ı ufuk) ve
Güneşin paralaksı (İhtilâf-ı manzar).
Bu 4 unsurun ilk üçü toplanıp, bulunan toplamdan dördüncüsünün çıkarılması ile elde edilen zemâna, müddete Temkin Müddeti denir. Her şehrin arz (enlem) derecesine ve kullanılan yüksekliğe göre temkin müddetleri birbirlerinden farklıdır. Şehrin arz (enlem) derecesi ve kullanılan yükseklik arttıkça, temkin müddeti de bunlara bağlı olarak artar. Bu 4 unsurun açıklaması, aşağıda 3. maddededir.

Bir namazın hakîkî vakti (Astronomik hesâbla bulunan vakti) ile şer’î vakti arasındaki zemân farkı, hakîkî ufuk ile şer’î ufuk arasındaki zemân farkı kadardır. Bu da Temkin Müddetidir.

Güneşin merkezinin hakîkî ufukdan gurûbundan sonra, arka kenârının, bu gurûb vaktinden, bu irtifâ’ zâviyesi, ya'nî temkin zâviyesi (temkin açısı) kadar, dahâ aşağıya, ya’nî ufk-ı şer’îye inerek, ziyânın en yüksek tepeden gayb olması için geçen zemâna (Temkin) denir.

Bir şehirde, muhtelif yükseklikler için, bir namazın muhtelif vaktleri olur. Hâlbuki, bir şehrde, bir namazın tek bir vakti vardır. Bundan dolayı, namaz vaktleri için zâhirî ufuk (görünen ufuk) hatları kullanılamaz. Yükseklik ile değişmiyen (Şer’î ufuk) hattından olan şer’î irtifâ’ kullanılır.
Güneşin şer’î ufukdan geçmesi, hakîkî ufukdan geçmesinden evvel olan, zevâlden evvelki vaktler için, hesâb ile bulunan hakîkî vaktden temkin çıkarılınca, doğru vakt olan şer’î vakt bulunur. İmsâk ve tulû’ (güneşin doğuşu) vaktleri böyledir. “Temkin Müddeti”, imsâk ve güneşin doğuşu vaktlerinden çıkarılır, diğer vaktlere ise ilâve edilir.
Güneşin şer’î ufukdan geçmesi, hakîkî ufukdan geçmesinden dahâ sonra olan, zevâlden sonraki vaktlerde, doğru vakt olan şer’î vakti bulmak için, astronomik hesâbla bulunan vakte temkin müddeti ilâve edilir. Zuhr (Öğle), asr (İkindi), gurûb (Akşam) ve işâ (Yatsı) vaktleri böyledir.